MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
İyi partiKüme Başkan Yardımcısı Erhan Usta, SamsunSel felaketiyle ilgili olarak Samsun Sellerle mücadelede iki temel sorun bulunmaktadır. Birincisi vizyon eksikliği. Burayı yönetenlerin bunu engelleyecek kapsamlı bir çaba ve vizyona sahip olmadığı çok açık. Bütünsel bir yaklaşım yoktur. Sel müdahale kapsamında projeler hayata geçirildi ama içlerinde bir bütünlük yok… İkincisi ise kira açgözlülüğü ve kira hırsızlığı. “Bu ülkenin ekonomik ve insan kaynaklarının çıkar uğruna israf edilmesi gibi bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, bugün Samsun Partisinin il merkezinde meydana gelen sel felaketini anlattı. Erhan Usta şunları söyledi:
“Aşırı yağış olabilir. Bu bölge aslında sürekli yağış alan bir bölge. Sonuç hiç değişmiyor, ciddi ekonomik kayıplar oluyor. Çok şükür bu son selde can kaybı yaşanmadı. Samsun’u idare ettik. AKP’li belediyeler ve yöneticiler uzun zamandır, dolayısıyla elbette bazı yapısal sorunların çözülmesini bekliyorsunuz, belediyenin birkaç yıldır ortalıkta olduğunu ve bazı temel soruların çözülemediğini söylüyorsunuz, çünkü aynı belediye ve yöneticiler aynı sorunu çözmüşler. yıllardır oradayız, kimse hiçbir bahaneye sığınmasın, bu duruma kader diyerek göz ardı edemeyiz, Allah’tan geldi, ne yapmalıyız, yağmur yağdı, yağmur yağması da Allah’ın bir lütfudur. Yağmur yağsın istiyoruz ama yağmurun afete, afete dönüşmesi insanların ihmal ve hatalarından kaynaklanan bir durum.Dolayısıyla bunu Allah’tan diyerek göz ardı edemeyiz.Ancak ne yazık ki AKP de peşinde. böyle bir politika. Biz de görüyoruz.
“BAZI MAHALLELERDE BÜYÜK BİR DRAM YAŞANIYOR”
Gerçekten bazı mahallelerde büyük bir trajedi yaşanıyor. Sizin de görmeniz gerekiyor. Maalesef günümüz yönetimi ekonomik durumu kötü olan insanların, özellikle de binaların alt katlarında yaşayanların ne tür bir sıkıntı içinde olduğunu göremiyor. Çünkü hala evlerinin içinde su bulunan ve sular tahliye edilmeyen evler var.
Samsun’un taşkın müdahalesinde iki temel sorun bulunmaktadır. Birincisi vizyon eksikliği. Burayı yönetenlerin bunların önüne geçebilecek kapsamlı bir çaba ve vizyona sahip olmadığı çok açık. Bütünsel bir yaklaşım yoktur. Taşkın kontrolü kapsamında projeler hayata geçirildi ancak içlerinde bir bütünlük yok. Vatandaşlar söyledi ve biz de daha önce merkezlerin yapıldığını ancak merkezlerin kanallara bağlı olmadığını öğrendik. Dolayısıyla bu merkezlerin hiçbir anlamı yok. İkincisi ise kâr hırsı ve kira hırsızlığıdır. Bu ülkenin ekonomik ve insan kaynaklarının çıkar uğruna israf edilmesi gibi bir durumla karşı karşıyayız. Hızlı bir kentleşme var ve bu kentleşmenin sistemsiz bir biçimde olduğunu görüyoruz. Dediğim gibi şehir bütünsel bir yapı olarak düşünülmüyor. Bu nedenle afetlerle mücadele etmek yetersizdir.”
